Hoş Geldiniz Mesajı Gibi Bir Metin Ekliyorum Şu An;

Hoş geldiniz! Kahve içiniz!

Saygılar...

26 Ağustos 2012 Pazar

Dik Dur!

Dik durmaya çalışıyorum..

İçsel bi' şeyden bahsetmiyorum, gayet fiziksel anlamda! Trende, vapurda kitap okurken, koltukta, tv karşısında, şu an bu yazıyı yazarken... sopa yutmuş gibi görünüyorum. Sanırım bir haftadır böyle bir çaba içerisindeyim. Bazen zor oluyor, popomu öne doğru ittirip, belime kambur bir görüntü versem pek rahatlayacağım. Bazense böyle daha iyi konsantre olduğumu hissediyorum; ne okuyorsam ona, ne düşünüyorsam ona!

Dedim ya, bazen zor oluyor.. Dik duracak gücüm olmadığı zaman omuzlarımı öne doğru bırakıyorum, bazen; ama sonra hemen silkeleniyorum ve başkalarında fazlasıyla uyuz ve kasıntı duran, bendeyse hiç uyuz ve hiç kasıntı durmayan duruşuma geri dönüyorum. (bilmiyorum belki bende de uyuz ve kasıntı duruyordur ama umurumda mı?)

Madde ile ruhun ayrı şeyler değil, bir bütün olduğunu çok duydum, çok okudum ve içsel olmadığını söylerken , inanan oldu mu sahi?

6 Ağustos 2012 Pazartesi

Derin Bir Nefes Alın Ve Verin.. Tekrar Alın Tekrar Verin.. Alın Verin Alın Verin...?

Ayın ortasında yogaya başlıyorum!

Fırsat sitelerinden allah razı olsun. Yoksa bütün ömrümü içimde mütemadiyen çığlık atan bir kadınla geçirmem işten bile değildi! Kime söylediysem, müjdeli haber niteliğinde tepkiler de aldığıma göre, cha cha yerine yogayı seçerek doğru bir karar verdim demektir (Cha cha yerine yoga? Nasıl kavram kargaşaları, nasıl karakter bölünmeleri.. Gerçek benliğinden bahset bize dostum!).  
Diğer bir açıdan bakarsak da, spor yapmayı seven kimse değilim. Hiçbir zaman köprü kuracak kadar esnek bir belim olmayacaktı.. Acık esnerim, dinç, zinde olurum. Hatta belki sigarayı bile bırakırım (belki). 
Neyse işte.. Olumlu bir gidişat halinde, dünyadaki bütün iyilikleri, güzellikleri paylaşmayı ilke edindiğim gibi(!), derslerin faydalarını sizinle paylaşacağım.. 

Konuyla ilişikli olarak;

Dün trende sohbet etme amaçlı karşıma oturan ve nitekim sohbetini de eden ve trende kitap okuma çabamı umursamayan yogacı adam çok sinir bozucuydu. Rüya yazıcı mı, bozucu mu neymiş. Yogadan, rüyalardan, nlpden, doğacak ekonomik krizden (ne de ruhani bir sohbet nasıl materyalist oluverdi anlamadım) ve işinden, gücünden her şeyden bahsetti. O kadar zihinsel yolculuk molculuk derken, çakrası değil çenesi açılmış herifin. Onca insan varken ne b.. yemeye benim karşıma oturuyorki! Çekiyorum sanırım.. Enerjime zıçam!

Vakitlerim çoğalsın, kafam rahatlasın, üşengeçliğime lanet olsun ve yazma aralıklarım kısalsın inşallah.. Bi' de pasta olsaydı da yeseydik de mumlarına üfleseydik.. Ya da gündüz gündüz yıldız kaysaydı ama yıldız değilmiş o kayanlar ve zaten şu saatlerde gökten bi' şey kayarsa sığınaklara kaçın! Apartman bodrumuna falan..
Hadi bıy bıy!